اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَ رَحْمَةُ اللّٰهِ تَعَالَى وَ بَرَكَاتُهُ
Sual 1. Cemil-i Zülcelal, Kadir-i Zülcelal, Rahim-i Zülcemal, Rabb-i Rahîm, Rabb-i Muhtar-ı Hakîm gibi terkiplerin açılması nasıl olacak, mezkur tabirlerin izahı..?
Cevap 1. Lügata müracaat edilirse anlaşılır.
Cemil: Çok güzel demektir, Rahîm manasına da gelir.
Celal: Nihayet derecede büyüklük, azamet demektir.
Bu terkiplerdeki incelik, mesela: Cemil-i Zülcelal, Rahmeti içinde celal ve azameti yahut lütfu içinde kahır ve gadabı olmak demektir.
Kadir-i Zülcelal: Her şeye kudreti yeter. Celal ve Azamet sahibi demektir.
Rahim-i Zülcemal: Lütfu ile acıyan, bağışlayan.
Rabb-i Rahim: Lütfu ile besleyen, yetiştiren, terbiye eden.
Rabb-ı Muhtar-ı Hakîm: Hikmetli işler yapmakla ve hareketinde serbest olan Allah demektir.
Sual 2. Cesim bir fakr ne demektir?
Cevap 2. Ehemmiyetli, büyük ihtiyaç demektir.
Sual 3. 1971 deki şerden bahisteki hikmet nedir?
Cevap 3. Kur’an’da eski kavimlere, peygamberlere itaatsizliklerinden dolayı gelen azaplar kıyamet ve haşir hakkındaki korkutucu beyanların içindeki nihayetsiz merhametine işaret olduğu gibi ehl-i imana merhamet ve şefkat eseri olarak, kahr ve azab-ı İlahiden muhafaza çaresi şerlerden, günahlardan sakınmaları, girilmişse nedametle istiğfar edilmesi için bir uyarmadır.
Sual 4. Mesleğin muhabbetiyle hareket etmek nasıl olur?
Cevap 4. Başkasının mesleğini red ve cerh ederek, nifaka ve şikaka sebebiyet vermeden, benim mesleğim de haktır ve mesleğimi severim diyebilmektir.
Sual 5. “ وَالْمُخْلِصُونَ عَلٰى خَطَرٍ عَظِيم” İzahı?
Cevap 5. Muhlislerin yani, ihlası elde edenlerin o ihlası muhafaza edemedikleri takdirde, mekr-i İlahiden emin olmayacaklarına işareten onlar içinde büyük tehlike vardır demektir.
Sual 6: Rızık yolu ile nebat ve hayvanların, insan hayatları mertebelerine terakkileri olduğu gibi insanların bu hayatlardan geçip insan olmaları nazariyesiyle benzerliği var. Tefriki?
Cevap 6. Yasin Suresi’nin 77. ayetinin mealinde “İnsan kendisini meniden halk ettiğimizi görüp bildiği halde öldükten sonra, onu tekrar dirilteceğimizi bilmez mi, anlamaz mı?” Hem insanlara Allah Kur’an’da birçok yerlerde “Yâ Eyyühen nâs! Yâ Eyyühel insan! Yâ Beni adem! Yâ Eyyühellezine Amenü!” gibi hitaplarda bulunuyor. Biz insanlar Hz. Âdem’in neslinden geldiğimize, meniden halk olunduğumuza kat’i inanıyoruz. Böyle nazariyeler: Beyanat-i Kur’aniyenin kat’iyyeti karşısında kıymetsiz, asılsız, hezeyanlar kabilindendir.
Sual 7. Sünnet-i Seniyenin vacib kısımları ile şeaire taalluk edenlere misal istiyoruz? Şahsi farzlar nelerdir?
Cevap 7. Şeriatta vacib farz yerinde kullanılır. Mesela: vücub-u zekât denilir. Yani zekâtın vacip olması. Şeaire taalluk eden sünnetler ezan ve kamettir. Bunlar ilan edilir. Ezan ve kamet Sünnet-i Müekkededir. Bir şahsın bir yerde ezan okuması veya camide kamet getirmesi o yer halkını veya o cemaati mes’uliyetten kurtarır. Terki umumunu mes’ul eder. Yani, Allah yarın onları mes’ul eder. Niçin ezan okumadınız, niçin kamet getirmediniz? der. Şahsi farz meselesi: mesela bir Müslümana namaz farz olmuşken, namazı vaktinden özürsüz çıkarır veya terk ederse mes’uliyeti şahsidir. Bir adamın namazı terk etmesi umumu mes’ul etmez, o şahıs mes’ul olur. Veya bir adama zekât, oruç, hac farz olmuşken bu farzları özürsüz yapmazsa mes’uliyeti şahsidir, umumi değildir demektir.
Allah hepinizden razı olsun.
El Baki El Hubb-u fillah
İbrahim Hulusi (R.A.)
Orjinalini indirmek için tıklayınız!
Bir önceki yazımız olan 14) ÜSTAD HAZRETLERİNİN VEFATINDAN SONRA TAZİYE VE TESELLİ başlıklı makalemizde hulusiyahyagil, taziye ve üstad hakkında bilgiler verilmektedir.