131) TEKLİFİ KALDIRACAK KERAMET OLAMAZ.

131) TEKLİFİ KALDIRACAK KERAMET OLAMAZ.

اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَ رَحْمَةُ اللّٰهِ وَ بَرَكَاتُهُ

Sual: Sahabelere, hediyeleri ve sadakaları kabul etmek caiz miydi?

Cevab: Hediyeleşiniz, sevişiniz mealindeki Hadis-i Şerife her şeyden evvel onlar ittiba etmişler ve hediyeleşmişler.

Sual: الاحسان ان نعبد الله ‘daki maksat nedir.

Cevab: Buradaki ihsandan maksat Hadis’in beyanından anlaşılacağı üzere; ibadetini Allah’ı görür gibi yap. Sen Allah’ı görmüyorsan da O seni görüyor ya; maksat budur.

Sual: İnsan ye’se düşünce neye müracaat etmeli?

Cevab: Ye’s ümitsizlikten gelir. Mü’min her halinde ümit ve reca arasında, yani beyn-el havfi verreca da bulunması lazımdır.

Sual: صُمٌّ بُكْمٌ عُمْىٌ dan maksat nedir ve Sahabe-i Kiram ne gibi vasıtalarla bundan kurtulmuşlar ve bu asırdaki insanların körlükleri, dilsizlikleri, sağırlıkları Risale-i Nur’la izale olduğuna kat’i kanaatimiz gelmiş, şartlara haiz olmadığımızdan mıdır ki muvaffak olamıyoruz?

Cevab: Hak’kı hak bilip ittiba etmek ve batılı batıl bilip ictinab etmekle olur. Sahabe derecesine yetişilmez.

Sual: Kerametlerde cüz’i de olsa esbab perdesi bulunuyor mu, eğer perde kalksa teklifi kaldıracak derecede keramet düşünüle bilinir mi, gökten sofra inmesi, katran ağacındaki somunun esbab ile alakasını soruyorsunuz?

Cevab: Teklifi kaldıracak keramet olamaz. Sure-i Hicr’in son ayeti وَاعْبُدْ رَبَّكَ حَتّٰى يَاْتِيَكَ الْيَق۪ينُ٭ Ölünceye kadar ibadetten ayrılmamayı âmirdir. Bana yakîn hâsıl oldu, erdim gibi hezeyanlar ehl-i hak ve hakikatça merduttur. Şeytana musahhar ve maskara olanlara ve o gibilerde görülecek harikalar onlar için istidrac, uyanlar için de elim azaba istihkak vardır. O katran ağacındaki somun ikram-ı İlahidir. Dokuzuncu mektup keramet ve ikram-ı İlahiyi anlamağa kâfidir.

Sual: Resul-ü Ekrem (a.s.v.) Nübüvvetten evvel Hz. İbrahim (a.s.)’ın bakiyye-i dini ile amel ettiği deniliyor. Hazret-i İbrahim (a.s.)’ın dini neymiş?

Cevab: İslam dini, tevhid dini.

Sual: Sahabeler her gün Resulullah (s.a.v.) ile görüşüyor mu idiler, bu görüşmek için bazı şartlar var mı?

Cevab: Beş dakika da görüşse sahabedir. Ve Hind’e, Çin’e gidip ders verir. Sahabe olmak için kâfidir. Müsaade etmeden görüşmemişlerdir. “O’nun sesinden yüksek konuşmayınız” manasında sure-i Hücurat’ta ayet vardır (2., 3. ve 4. ayetler).

Sual: Risale-i Nur talebesi bütün hayatını Risale-i Nur’a veren demektir. Bu vermek ne şekilde oluyor?

Cevab: Yani; Ben imana, Kur’ana hizmet için yaşıyorum. Hizmet-i imaniye ve Kur’aniye için yaşadığını bilmek ve ona göre davranmak. HER İŞTE BULUNSUN, EN EHEMMİYETLİ GAYESİ NUR’UN HİZMETİNİ BİLSİN.

Sual: Risale-i Nur’u yalnız üstadın manevi huzurunda bulunuyor gibi okumak daha mı efdaldir veyahut gündüzleri mi okumak daha efdaldir?

Cevab: Zaman tayin edilmemiştir.

Sual: Günümüze ait tarz-ı hareket için tavsiye?

Cevab: İhtiyata, tedbire riayet. Malum derslere tek veya üç kişi ile devam. Hadiselere karışmadan, bulaşmadan pencerelerden bakmakla iktifa. İlahi rahmet ve ferec’e sabırla intizar ve ümitsizliğe düşmemek. Bugün de, gelecek günler için de tavsiyeye değer.

                                                                                                             El Baki El hubb-u fillah,

    Muhibb-i Muhlisiniz,  İbrahim Hulusi

Orjinalini indirmek için tıklayınız!

Bir önceki yazımız olan 130) Hz. İSA (a.s.) ACABA NAZİL OLMUŞ MUDUR VEYA OLACAK MIDIR? başlıklı makalemizde Hz.İsa hakkında bilgiler verilmektedir.