140) HAVAİC-İ ASLİYYE HAKKINDADIR

140) HAVAİC-İ ASLİYYE HAKKINDADIR

اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَ رَحْمَةُ اللّٰهِ وَ بَرَكَاتُهُ

Vefakâr Kardeşim.

18 Şubat tarihli mektubunuzu dün akşam üzeri aldım. Sıhhat ve afiyetinizin devamını Allah’dan niyaz ederim.

Sizin takıldığınız meseleyi Aksekili’nin kitabında bulamadım. Fakat Büyük İslam ilmihalinin 438 nci sahifesinde zekâtın farziyetinin şartları ve bu şartların 2. numarasının son kısmında havaic-i asliyyeden maksatta; mesken ile haneye lüzumlu eşyadan ve kışlık, yazlık elbise ile lüzumlu silahtan, aletten, kitaptan ve binek hayvanı ile hizmetçi, köle ve cariyeden ve bir aylık, sahih görülen diğer bir kavle göre bir senelik nafakaya mahsus erzaktan ibarettir. Borca mukabil elde bulunan nukut da bu hükümdedir denilmektedir. Bir senelik nafakanın, zaif bir kavle bir aylık nafakanın sahih kavle müstenit olduğu aşikârdır.

Bu tarifin hakikati şu olmak gerektir. Ekseriyetle bir aylık nafaka temin edilir. Hatta eskiden bazı kimseler bir kısım yiyecek maddelerini senelik olarak evlerine korlardı. İşte bunlar her gün nafaka maddeleri için çarşıya çıkmaz, bakkala, kasaba, fırına, uğramazlar da mesela; Bir memur gibi aylık ihtiyacını toptan temin ederler. Bu gibilerin aylık ve senelik ihtiyaçları için tedarik ve ihzar edilmiş olan yiyecek ve içecek maddeler nisab hesabına alınmadığı gibi zekâtı da verilmez demektir.

Bir memur, benim bir senelik nafakama karşılık artırdığım para veya zekâta tabi her çeşit gelir veya malımdan o kadar eksik hesaplayıp zekâtı ona göre vereceğim diyemez. O söz bir memurun maaşı, elbisesi, evinin eşyası için zekât yoktur. Amma maaşı ihtiyacından ve geçiminden ziyade veya iktisada riayet ettiği için arttırdığı parası ile diğer zinet kısmından altın veya gümüşten vesaireden, bunların üzerinden bir sene geçtikten sonra zekât vermesi lazımdır. Benim evim yok, biriktirdiğim para henüz bir ev almaya yetmeyecek, benim bir senelik nafakam yok. Eğer bunları tedarike kalkarsam veya mevcudumdan bu ihtiyacı karşılayacak miktarı ayırsam da kalanından zekât hesabını yapsam demesi mümkün değildir. Ve caiz olamaz. Benim anladığım böyledir. Şüphenizi gidermek isterseniz Ömer Nasuhi efendiye etraflı bir mektup yazıp fikirlerini sormanızı uygun bulurum.

Allah, dünyevi, uhrevi muradlarınıza nail etsin. Ailece mes’ud olunuz. Bu fakire de hayır duada bulununuz ricasıyla son veririm.

                                                                                                             El Baki El hubb-u fillah

  Uhrevi Kardeşiniz,

İbrahim Hulusi

Orjinalini indirmek için tıklayınız!

Bir önceki yazımız olan 139) ÇOCUK TERBİYESİ ELBETTE MÜHİMDİR başlıklı makalemizde çocukterbiyesi hakkında bilgiler verilmektedir.