بِاسْمِهِ مَنْ تُسَبِّحَ لَهُ السَّمَوَاتُ السَّبْعُ وَاْلاَرْضُ وَمَنْ فِيهِنَّ وَاِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ
وَ عَلَيْكُمُ ا لسَّلاَمُ وَعَلَى وَالِدَيْكَ وَ رَحْمَةُ اللّهِ وَ بَرَكَاتُهُ فِى الدُّنْيَا وَاْلاَخِرَةِ
Gayretli kardeş, hamiyetli arkadaş, kahraman asker, çalışkan talebe, âlicenap müslüman, hakîkatlı mü’min vasfına lâyık biraderzadem.
Senin mektubun beni çok mesrur etti, Senin mübârek iki rü’yan ma’nidardırlar. Ta’birleri, içinde görünüyor. Az dikkatle anlaşılır. Belki rü’yadan ziyâde gördüğün vâkıa, bir hakîkatın temsilidir, tâ’biri pek zâhir olduğu için, tafsil etmiyeceğim. Yalnız bir iki noktayı ihtar ediyorum.
Birisi: İkimize bir beşârettir ki, hizmetimiz makbul oluyor. Livâ-ül Hamd-ül Muhammedî altında asker kabul edilmişiz. Bize bir bayrak verilmiş. Hizbullahda dahil olmuşuz
اَلاَ اِنَّ حِذْبَ اللَّهِ هُمُ الْمُفْلِحُونَ sırrına mazhar olmuşuz, demektir.
İkinci Nokta: “Günde iki def’a beni göreceksin” şuna işârettir ki: “Günde iki def’a seni yanımda hayalen ihzar ediyorum. Sen dahi Yirmi dört saatte iki def’a, Sözler vasıtasıyla Üstadınızla sohbet ediniz.” demektir. Veyahut, sabahdaki duâda, ben seni yanıma, akşamdaki derste, sen beni yanına, ihzar ederiz. Günde iki def’a görüşürüz.
İkinci rü’yan ise: Sana ve müslümanlara büyük bir beşârettir. Ve sarıklılara ehemmiyetli bir itabdır. Onuncu safta iken, imametin çok ma’nidardır. İnşâallah Cenâb-ı Hak seni, âlî bir mertebe olan İmamlık Mertebesine mazhar eder. Sizi yanımda hazır edip, sizinle şimdilik bir kaç kelime konuşacağım.
Evvela: Harekatınıza dâir ba’zı şeyleri yazmak va’ad etmiştim. Vakti daha gelmediğinden şimdilik senin müstakim aklını ve selim kalbini tevkil ediyorum.
Bundan sonraki kısım, Mektûbât kitabının Dokuzuncu Mektubunda ki aynı şekliyle olduğundan buraya tekrar yazılmadı
Orjinalini indirmek için tıklayınız!
Bir önceki yazımız olan 14) ÜSTAD HAZRETLERİNİN VEFATINDAN SONRA TAZİYE VE TESELLİ başlıklı makalemizde hulusiyahyagil, taziye ve üstad hakkında bilgiler verilmektedir.