97) KUR’ANIN HAKİKİ TEFSİRLERİNİ FERAİZDEN SONRA HER ŞEYE TERCİH ETMEK.

97) KUR’ANIN HAKİKİ TEFSİRLERİNİ FERAİZDEN SONRA HER ŞEYE TERCİH ETMEK.

بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ٭وَاِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِه۪

اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَ رَحْمَةُ اللّٰهِ وَ بَرَكَاتُهُ

Sevgili uhrevi kardeşim,

Bilmukabele mübarek kandillerinizi ve üç aylarınızı tebrik ederim. Mektubunuz çok geciktiği için merak ediyordum. Cenab-ı Hakka hadsiz hamd ve şükürler olsun son mektubunuzu dün almakla o merakta zâil oldu. Öyle görülüyor ki; hadiselerin zahiri sizi merak ve endişeye düşürmüş. Bir cihette haklısınız.

Fakat

  1. Ayet’ten: Kâfirler, dinsizler Allah’ın nurunu üflemekle söndürmek isterler. Hâlbuki Allah nurunu itmam eder. Kâfirlerin hoşuna gitmese bile.
  2. Ayet’ten: Sizin hoşunuza gitmeyen şeyler hakkınızda hayırlı, sevdiğiniz şeyler de hakkınızda şerlidir. Siz bilmezsiniz, Allah bilir.
  3. Ayet’ten: Kur’anı size biz inzal ettik. Muhafazasını da biz yaparız.

İşte bu mealdeki ayetler ve onun tefsiri mahiyetindeki hadisler ve Kur’anın nuru ile sözlerini süslemiş ariflerin, kâmillerin sözleri ehl-i imanı ümitsizlikten kurtarır. Nitekim Risalelerde bu gibi hadiseler zahirde sert ve hoşa gitmeyen bahar yağmurları ile kış meyvesi olan soğuk karın altında ve arkasında gayet hoş ve sıcak neticeler bulunduğu beyan edilmiştir.

Kardeşim meraka lüzum yoktur. İmansızlar vicdan hürriyeti düsturundan istifade ediyorlar. Şeytandan ders alarak daima ehl-i imanı rahatsız ediyorlar. İnşallah hükümetin azimli kararı ve milletin ekseriyetinin arzusu ehl-i imanı ferahlanmaya vesile olacaktır. Bir nurun, bir hakikatin hamisi ve muhafızı Allah olunca ondan endişe edilir mi? Amma bu hadiseler, musibetler neden geliyor denilirse, Ona karşı deriz ki:

Bu dünya imtihan ve ibtila âlemidir. Bu gibi musibetler ehl-i imanı, kusurlarını düşünüp istiğfara, aczlerini hissedip kuvveti mutlak olan Allah’a dehalete, dertlerini döküp Rahim-i mutlaktan istimdada birer saik olurlar.

Belaların en büyüğü peygamberlere, sonra evliyaya, ondan sonra diğer insanlara ve mahlûkata gelir. Hazret-i Peygamber ki hülâsa-i mevcudattır, Habib-i Rabb-ül âlemindir. Rahmeten-lil âlemindir. Ne kadar azîm belalara maruz kaldığı malûmdur. Eğer bu dünyada bela ve musibet gelmemek lazım gelse idi, yani; gönderilmemek iktiza etse idi, evvela Hazret-i Peygamberin asla bela ve musibete maruz kalmaması lazım gelirdi. Demek musibetler, hastalıklar ve hadiseler hepsi şu mükevvenatın ve mahlûkatın Hâlıkı, şu insanların Ma’budu, bütün âlemlerin Rabbi tek, Vahid, Ehad Allah’ın emri ile iradesi ile geliyorlar, yani gönderiliyorlar.

Musibet zamanı ibadet teklifi kalkmadığı gibi, manevi hizmetler, Kur’ani ve imani mesaide ihmal edilmez. Fakat ihtiyat etmek her zaman mâkul ve makbuldür, lazımdır. Öyle ise camiler şart değil, fakat KUR’ANIN HAKİKİ TEFSİRLERİNİ FERAİZDEN SONRA HER ŞEYE, HER İBADET VE EVRADA TERCİHEN NASIL MÜMKÜN OLUYORSA ÖYLECE OKUMAK ELZEMDİR VE BELALARIN DEF’İNE EN MÜHİM SEBEBDİR.

Ebeveyninizin itidal tavsiyeleri de muvafıktır. Onları da rencide etmemelisiniz. Hem memuriyetiniz sizi itidalli harekete mecbur eder.

Hülâsa: Vel’akibeti lil müttakin sırrı zahir olacak اَلاٰ اِنَّ حِزْبَ اللّٰهِ هُمُ الْغَالِبُونَ hükmü tahakkuk edecek.  اِنْ تَنْصُرُو اللّٰهَ يَنْصُرْ كُمْ وَ يُثَبِّتْ اَقْدَامَكُمْ fermanına uyularak Allah’ın emirlerine itaat edilirse,  Allah yardım edecek, sebat ve metanet ihsan buyuracaktır. Merak etmeyiniz, fazla sıcakta, ziyade soğukta, yağmurda, güneşte nasıl korunmak lazım geliyorsa, böyle geçici fırtınalarda da âkılane, mu’tedilane hareket edilmelidir.

Namaz tesbihatı hakkındaki arzunuzu tam anlayamadım, onu açıklayınız ve mümkünse ev adresinizi bildiriniz. Bizler umumen size ve muhterem ebeveyninize ve alakadarlarınıza selam ve dualar ediyoruz. Sizlerden de hayır dua bekliyoruz.

28 Recep, El Baki, El hubbi fillah, El buğzu fillah, El hükmü lillah 

Muhibbi Muhlisiniz, İbrahim Hulusi

İndirmek için tıklayınız!

Bir önceki yazımız olan 96) HASTANIN NASIL HAREKET ETMESİ GEREKTİĞİ HAKKINDA başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.