اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَ رَحْمَةُ اللّٰهِ وَ بَرَكَاتُهُ
Vefakâr Kardeşim,
21/3’te yazdığınız mektubu aldım. Cenab-ı Hak her iki âlemde sizi mes’ud etsin. Umduğunuza nail, korktuğunuzdan emin kılsın.
Allah aşkı ile yanıp tutuşanların birçoğu dertli oluyorlar. Bunlardan biri “Ey derde derman isteyen, yetmez mi dert derman sana. Ve derdime derman arar idim derdim bana derman imiş.”demiş. Sende çok zevat gibi dertli görünüyorsun. Nefsinden müştekisin, nefsinden emin olanlardan olmadığına, “Düşman istersen nefsin yeter”e inananlardan olduğuna şükret. Ancak nefs-i emmarenin desiselerinden kurtulmak, nefsani arzuları terkle mümkündür. En basitine misal; nefsin su içmek istiyor, hemen bu arzuyu yerine getirme, soğuk su istiyorsa sıcak veya ılık ver. Namaz vakti yaklaştı, istirahata seni bu farizayı yapmaya ağır davrandıran nefse muhalefet edip acele et ve istirahatı terk et. Bir mâni ve mahzur yokken seni evde farz namazını kılmaya zorlarsa ona ehemmiyet verme, camiye git. Nefis ve heves peşinde koşanlarla hem hâl olma, oturup kalkma. “Her an ve her zaman Rabbim bana şah damarımdan daha yakındır. Öyle ise onun huzurundayım. O benim içimden geçen, hayalime ilişenleri de bilir. Bende Rabbimi böyle bildiğimi daima edepli davranmakla göstermeliyim. Nefsim bana bu huzuru bozacak hareketleri, süslü ve zararsız gösterir. Ben ona aldanmamakla, onu mağlup etmeye çalışmalıyım.”
Üst tarafını sen düşünebilirsin. Zaman zaman nefse mağlup olursan ye’se düşme. Onu bazı ahvalde yenersen ümide kapılma. Daima korku ile reca arasında bulun. Tevfik-i Hüda refikin olsun. Bu pür kusur kardeşini de duada unutma.
Gerek ben ve gerekse selam yazdıkların adına sana selam ve dualar eder, rahmet ve inayet-i İlahiye emanet ederek yazıma son veririm.
El Baki El hubb-u fillah,
Muhibb-i Muhlisiniz,
İbrahim Hulusi
Bir önceki yazımız olan 100) NEFSİN MADDETEN İZAHINI İSTEYENLERE MUHAVERE ŞEKLİNDE CEVAPTIR. başlıklı makalemizde nefsinizahı hakkında bilgiler verilmektedir.
