96) HASTANIN NASIL HAREKET ETMESİ GEREKTİĞİ HAKKINDA

96) HASTANIN NASIL HAREKET ETMESİ GEREKTİĞİ HAKKINDA

اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَ رَحْمَةُ اللّٰهِ وَ بَرَكَاتُهُ

 

Aziz kardeşim,                                                                                                                     31 Ekim 1966

Bu günde son mektubunuza muhtasar bir cevap vereceğim. Rivayet olunan hadislerin şerhe, tefsire ve te’vile ihtiyaçları vardır. Onu erbabına bırakalım. Hazret-i Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) Efendimiz: “Hiç kimse ameli ile cennete giremez.” buyurunca, “Ya Resulallah, sizde mi öyle?” diye soruyorlar, cevabında “Evet, evet ben de öyle, fazl-ı İlahi ile cennete gireceğim.” buyuruyor.

Derslerimizde;  Mü’min, Cenneti gaye-i ibadet bilmez. O ancak rıza-i İlahi ve fazl-ı İlahiye göre amel eder.

İhlas: Kuldan münhasıran kulluk yapmasını, rahmet-i ilahiden ümit kesmeyip, azab-ı İlahiden de emin olmamasını yani; korkmasını ister.

Hülasası: Korku ile ümit arasında bulunacaktır. Hz. Ebubekir-i Sıddık (r.a.) Hazretleri “Cennete bir insanın gireceğini bilsem Rahmet-i İlahiden o insanın ben olmaklığımı umar, Cehenneme bir insanın konulacağını bilsem, kusurumu düşünerek o insanın ben olmaklığımı hesaplarım.” diye bir rivayet vardır.

Kuddüsi Hazretleri gibi: 

Bin kerre bin, Ey Padişah!

Etsem dahi böyle günah

“Lâ taknatu” yeter penah

Cürmüm ile geldim Sana.

Bazı zevatın dedikleri gibi, “Nar’ı da hoş, Nur’u da hoş” diyelim. Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyelim, böyle şeylerle zihnimizi meşgul etmeyelim.

Hastalar ve devaları hakkındaki şifa verici kuvvetli beyanları okumak, sabır kahramanı Eyyüb Aleyhisselamın ne zaman ve neden dolayı  رَبِّ اِنّ۪ى مَسَّنِىَ الضُّرُّ وَاَنْتَ اَرْحَمُ الرَّحِم۪ينَ demiş olduğunu hesaplamak, başka söze ihtiyaç bırakmaz. Hem kanaatımca siz hasta değilsiniz, bir vehme kapılmış, hastayım zannediyorsunuz. İnsan etten kemikten kurulu bir ceset sahibidir, çelik ve polattan değildir. Cisme maraz gelir, gelebilir. Esbabın hakiki tesiri yok. Mü’min’in suri hastalığı, eğer şekvaya girmez sabırla karşılarsa manevi çok büyük kazanca vesile olur. Geçmiş günleri düşünmek doğru değildir. Onlar geçmiştir, elemi gitmiş, lezzeti kalmıştır. Gelecek günleri düşünmek ise, caiz değildir. Sabrımızı hale karşı tahşid edince en makul hareket etmiş oluruz. İlaç alma diyemem, fakat ilaçtan değil Allah’dan şifayı, afiyeti beklemek ve bilmek gerektir. İlaç bir sebep mahiyetindedir.

Bu kadar yeter. Sizi maddeten ve ma’nen tam sıhhat ve afiyette bulundurmasını eltaf-ı İlahiden niyaz eder, hayır duanızı beklerim.

El Baki El Hubbufillah, Uhrevi kardeşiniz

Muhibbi Muhlisiniz, İbrahim Hulusi

İndirmek için tıklayınız!

Bir önceki yazımız olan 95) HASTAYA OKUNACAK DUA HAKKINDA başlıklı makalemizde cevşen ve şifaduası hakkında bilgiler verilmektedir.