اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَ رَحْمَةُ اللّٰهِ وَ بَرَكَاتُهُ
Aziz kardeşim,
Evvela: Binler selam eder Cenab-ı Hak’tan rızasına nailiyet niyaz ederiz. Dualarınızı isteriz.
Sâniyen: Mektub’ta sorduğunuz suallerin cevabları aşağıdadır.
- El Mübarekât’a dair sualinizin cevabı: Tahiyyat ikidir. Birisi Hanefilerin ki; İbn-i Mes’ud (r.a.)’ın rivayetiyle olan ve Hanefilerce yapılan bildiğiniz tahiyyattır. Ve üç kelime üzerinedir. O da; tahiyyat, salavat ve tayyibattır. Üstadımız Şafii oldukları için de tahiyyat-ı Ebu Musa ve tahiyyat-ı İbn-i Abbas denilen ve Nur âleminin bir anahtarı adlı eserde olan tahiyyattır. Tafsilat için fıkıh kitablarına müracaat edilsin. Bunlar Mezheb imamlarının içtihadıyladır. İkisi de doğrudur, noksanlık düşünülemez.
Sual 2. 19. Mektub’tan Mucizat-ı Ahmediye (s.a.v.) Risalesi irhasattan doğumuna ve vefatına ve daha sonra olacak hadiseleri alması yerine sondan başa doğru yazılmasının hikmeti?
Cevab 2. Üstad Hazretlerinin yazıları ilhamata dayanıyor. Yani; kalbe getirilenleri yazmıştır. Üçüncü nükteli işaretin haşiyesine bakılsın.
Sual 3. Cevşen-ül Kebirin bir fıkrasının izah edildiği yere bakan adam anlar ki Cevşenin de (duada) misli yoktur. O fıkra hangisidir?
Cevab 3. 69. fıkranın olmasına kanaatim var. Fakat delillerini şimdilik bulamadım.
Sual 4. Alevilik nedir? Tarikat mı, mezheb mi? Eserlerde Üstad Hazretleri İmam-ı Ali için keramat-ı Aleviye demiş. Bu şekilde bir tabiri niçin kullanmış?
Cevab 4. Alevilikten murad Hz. Aliye (r.a.) bağlılık demektir. Ne mezhebdir, ne de tarikattır. Bunlar da başlıca ikiye ayrılır. 4. Lem’adaki şia-i velayet, şia-i hilafet mes’elesinde açıklanmıştır. Sünnilerin hepsi de Hz. Ali’yi severler. Bu bakımdan hepsi de alevidirler. Kendilerini alevi sayan rafiziler bu hesaba dâhil değildirler. Bunlar batıl yoldadır. Fakat zamanın iktizasına göre onlara yalnız Âl-i Beyt’e muhabbetleri bahsinde “Biz de Âl-i Beyt’e muhibbiz, ayrı düşüncede değiliz” demek caiz amma, Şeyheyn’e adavet ile olan alevilikle hiç bir cihette alakamız yoktur.
Keramat-ı Aleviye demek Hz. Ali’nin (r.a.) keramatı demektir. Aslını inkâr eden haramzadedir. Sözünün Hadis’le münasebeti yoktur. Halk arasındaki sözden ibarettir.
Cevab 5. Sarıklı genç zat; bana âlem-i manada görünen meczub Şeyh Mustafa’dır. O da vefat etmiştir. Üstadın tabirinde bahsettiği gençler, o tarihten sonra Risale-i Nur dairesine giren genç ve meşhur hidematta bulunan mübarek kardeşlerimizdir. Bir kişi demek değildir. Kanaatim böyledir.
El Baki El hubb-u fillah,
Muhibb-i Muhlisiniz, İbrahim Hulusi
Orjinalini indirmek için tıklayınız!
Bir önceki yazımız olan 125) ÇOK MERATİB-İ KÜLLİYEDEN GEÇMEK ... başlıklı makalemizde meratibikülliye hakkında bilgiler verilmektedir.