139) ÇOCUK TERBİYESİ ELBETTE MÜHİMDİR

139) ÇOCUK TERBİYESİ ELBETTE MÜHİMDİR

اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَ رَحْمَةُ اللّٰهِ وَ بَرَكَاتُهُ

Sevgili Kardeşim.

Şimdi aldığım mektubunuza hemen şu satırlarla cevap veriyorum.

1 – Bir mektubun cevabı olarak bu ay başında birine irticalen yazılan bir yazıdan, bir surette size gönderiyorum. Belki size ve diğer meraklılara faideli olur.

2 – Şekvanızı itidalli bir lisanla yaptığınıza memnunum. Fakat me’yus olmayınız. ALLAH GANİ, KERİM VE RAHİM’DİR.

3 – Subaylık imtihan zamanını gaib ettiğinize de üzülmeyiniz, demek hayırlısı böyle imiş.

4 – Cuma namazı için dâhildeki bir mescidiniz umuma açık olmadığı bakımından sıhhat şartlarından biri yok demek ise de eskiden kışlalarda camiler vardı. Eğer o mescid böyle bir cami ve imamı da Cuma kıldırmaya mezun biri ise veya mahalli kumandanlık askerin Cuma namazlarını kışlada kılmalarını emretmiş ise olur. Ben askerlik hayatımda buna şahit olmuştum. Bayram namazlarını ise alayın muhtelif ikametgâhlarında emirlerimle kıldırmıştım.

5 – Çocuk terbiyesi elbette mühimdir. İlk tahsilde mecburidir. Dini terbiye vermek şartı ile kız ve erkek çocukların tahsilden mahrum edilmemeleri uygun olur. Kızlar için bir an evvel ilk tahsili tamamlatıp bir ev hanımı olmaları dini bakımdan daha doğru ise de bu iş de ebeveynin reylerine bakar. Hazreti Ali Efendimizin emirleri yerindedir. Fakat dini esaslara muhalif bir tarz-ı terbiye elbette hatıra gelmemelidir.

Bu fitne-i ahir zamanın ateşinden kurtulmak çok zorlaşmıştır. Niyet-i halise ile iman ve İslam düsturlarına muhalif düşmeyerek bir terbiyeye çalışmalı. Üst tarafını kader-i İlahiye ve merhamet-i Rabbaniye ye bırakmalı. Ve evlatlarına hayır dualarda bulunup asla gücenmemelidir.

6 – Vel Adiyat’daki kasem; “Fisebilillah, i’lây-ı kelimatullah için yapılan mücahede ve muharebedeki gazilerin pek hayırlı bir cihetde bulunmalarından onları takdiren ve başkalarını da o hayırlı cihada teşviken onların at, silah ve sair cihadlarını kolaylaştıracak harp vasıtalarına yemin ediyorlar.” Manası anlaşılıyor, tafsilat için tefsirlerin tafsilatlarına, varsa Elmalı’nın tefsirine bakılsın.

7 – Suallerinizi sormakta tereddüte mahal yoktur. Ancak gönül ister ki malum dini eserlerdeki (Risale-i Nur)* izaha muhtaç yerlerden sorasınız. Müfti ve sair din adamlarından diğer hususları öğrenebilirsiniz. O zevat bu hususta ehl-i ihtisastırlar.

8 – Buradaki tanıdıklarınızla beraber selamet-i dareyne mazhar olmanızı diler, umduklarınıza nail, korktuklarınızdan emin bulunmanızı Erhamürrahiminden niyaz eder, hayırlı duanızı beklerim. İzinli giderseniz muhterem ebeveyninize ve bütün bizi soranlara ayrı ayrı selam, dua ve hürmetlerimi söylemenizi rica ederim. Allaha emanet olunuz kardeşim.

* O zaman ki şartlar açıkça Risale-i Nur söylenmeye müsait olmadığından bu tarzda ifade edilmiş. (Naşir)

El Baki El hubb-u fillah,

Muhibb-i Muhlisiniz, Uhrevi Kardeşiniz

İbrahim Hulusi

Orjinalini indirmek için tıklayınız! 

Bir önceki yazımız olan 138) RAMAZAN HİLALİNİ GÖREMEZSE TAKVİMLERE UYMAK VE İHTİLAFLI YORUMLARA GİRMEMEK LAZIMDIR başlıklı makalemizde bayramhilali ve Ramazanhilali hakkında bilgiler verilmektedir.