اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَ رَحْمَةُ اللّٰهِ وَ بَرَكَاتُهُ
Ahiret Kardeşim!
Birinci meselede, İkinci yola gidenler şunlardır; Ahirete imanları var, fakat inandıkları gibi amelleri yok. Sefahatte, dalalette gidenlerdir. Tarif edilen husus bu gibilerin berzah hayatı içindir. Bu hayattan sonraki haşir ve neşre kadar devam eden berzah hayatıdır.
İkinci mesele: Ettahiyatü okuması Hanefilerce İbn-i mes’ud hazretlerinin rivayetiyle tahakkuk eden bildiğiniz tahiyyattır.
Üstad hazretleri şafiidir. İmam-ı Şafii’nin ve umum şafiilerin devam ettikleri tahiyyatı okurlar. Hüccetüz zehra adlı eserde tafsilatı vardır. Merak edenler okur, öğrenirler. Hanefiler için namazda da Şafii tahiyyatını okumalarını tavsiye etmeye ihtiyaç yoktur.
Üçüncü mesele: Cuma namazı hanefilerce 4 rekat ilk sünnet, sonra hutbe, sonra üçüncü olarak kamet getirilip cemaatle cuma namazı niyetiyle iki rek’at namaz, cuma namazından sonra 4 rekat son sünnet olarak kılınmak kâfidir. Tafsilat için Ni’met-ül İslamın Kitab-üs selatda cuma namazı bahsini dikkatle okumak lazımdır. Kendi kendinize ahkâm çıkarmanız, ben cum’ayı böyle kılıyorum demeniz doğru değildir.
Dördüncü mesele de: Bahs ettiğiniz evrad Üstad Hazretlerinin kendilerinin devam ettiği evraddır. Güzeldir, mübarektir. Uhdesinden gelemeyenler için hanefi fıkıh kitablarındaki tesbihat ve evrad kâfidir.
Beşinci meseleniz: Ecza-i esasiye ve zerrat-ı asliyeden maksat nedir? Diyorsunuz.
Elcevap: İnsanın fani hayatta vücudunu terkip eden ve bedeninde çalıştırılan zerrelerdir. Ve her uzvun mahiyet-i asliyesinin çekirdek veya tohumu diye tabir edebildiğimiz, mahiyet-i hakikiyesinin bilmediğimiz temel unsurlarıdır. Bütünüyle aslına yani toprağa karışmış olan ecza-i esasiye ve zerrat-ı asliye bedenin yeniden inşaası zamanında halk olunup mahallerine yerleştirilir demektir. Birçok insanlarda vazife gören zerrat-ı havaiye ve ziyaiyeden hangilerini hangi bedene tahsis edecekse Cenab-ı Hak onları o bedene sevk eder. Mesela; hava zerratını insan, vühuş ve tuyur teneffüs ediyorlar. Hiç birisi bütün hava zerratı benim için vazife görüyorlar diyemez. Ahirette ise esaslı tefrik ve temyiz var. Herşeyi yerli yerince hikmetiyle yerleştiren, Hâkim-i Mutlak orada da ahiret alemine mahsus bir şekil almış zerratı tefrik ederek münasip yerlerine yerleştirir.
Altıncı mesele: Zerratın hilkati var. Onların ahval ve keyfiyyatı nasıl olacak ise bu iş kadere taalluk eder. Kader programında nasıl yazılmışsa onları da o programa göre halk ve icad edecek zat yine Allah’dır.(c.c.)
Yedinci mesele: Çocuklarınıza ait mesele için tatil zamanı buraya kadar gelip fahri olarak bu işleri gören kardaşlarla istişare etmenizi tavsiye ederim.
Sıhhi durumum hiç müsade etmediği bir zamanda bu sualleriniz geldi. Sizi tatmin edecek derecede cevap verememekliğim bundandır. Tafsilatı ve daha başka sorularınız varsa onu da o zaman benimle veya buradaki kardeşlerle müzakere etmenizi daha uygun telakki etmekteyim. Yeni eviniz hayırlı olsun. Mesainiz başarılı devam etsin. Çocuklarınız da size hayr-ül halef olacak bir hale namzet olsunlar temennisiyle, umuma birer birer binler selam eder dualarınızı bekleriz. Vesselam.
El Baki El Hubbu fillah,
İ. Hulusi
Mektubunuz H. Muhammed Orakçıoğlu kardeş’te muhafaza olunacaktır.
(Muhittin Naralan’a gönderilen mektuplardan)(Naşir)
Orjinalini indirmek için tıklayınız!
Bir önceki yazımız olan 32) BİR YERDEKİ YOK NAĞMENİ DİNLEYECEK BİR GUŞ başlıklı makalemizde guş; biryerdekiyoknağmenidinlyecekbirguş; hakkında bilgiler verilmektedir.