78) ERKÂNLAR ve SAHİPLER ve HASLAR ve NAŞİRLER ve TALEBELER ve TARAFTARLAR …

78) ERKÂNLAR ve SAHİPLER ve HASLAR ve NAŞİRLER ve TALEBELER ve TARAFTARLAR …

اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَ رَحْمَةُ اللّٰهِ وَ بَرَكَاتُهُ

Aziz ve muhterem kardeşim,

Cevabi mektubunuzu 4 Haziran 1976 günü almıştım. Bugün, yani 29 Haziran 1976 günü de, 25 Haziran 1976 tarihli mektubunuzu aldım.

Evvela; Bilmukabele üç aylarınızı tebrik ederim. Âcizane dualarımızda mutlak dâhilsinizdir. Siz de bizleri mübarek dualarınızda dâhil edersiniz ümidindeyim.

Sâniyen; Hamdolsun sıhhattayım. Şimdilik mucib-i şekva ve merak bir durum yoktur. Büyük mahdumunuzun sınıfı geçmesine sevindik. Allah muvaffak etsin. Bizim merhum Necati’nin küçük oğlu Said ikmale kalmıştı, haziran ayındaki kursu ve imtihanlarının neticesini öğrenemedim.  Allah hayırlısı ile muvaffak eylesin. Amin.

Sâlisen; Ankara’daki takiplerimizin semere verdiğini ve müspet netice alındığını telle (telgraf) bildirmişlerdi. Allah, Nûr’a yöneltilen her türlü tazyikleri ve manileri inşallah bertaraf edecektir.

Râbian; Kastamonu Lahikasının 247. sahifesinde (envar), “Risâle-i Nur şakirtleri,  musalahâkarâne vaziyeti almaya mükelleftir. Sakın hocaların Cuma ve cemaatlerine ilişmeyiniz. İştirak etmeseniz de, iştirak edenleri tenkit etmeyiniz. Gerçi İmam-I Rabbani demiş ki: “Bid’a olan yerlere girmeyiniz.” Maksadı, sevabı olmaz demektir; yoksa namaz battal olur değil.  Çünkü selef-i sâlihinden, bir kısmı Yezid ve Velid gibi şahısların arkasında namaz kılmışlar. Eğer mescide gidip gelmekte kebâire maruz kalınırsa halvethanesinde bulunması lâzımdır.” deniliyor. İzahı. ?

El cevap; Bu sualinizin cevabı, içinde mevcuttur. Cami, feraize tahsis edilmeli. Dershanelere bu noktadan tercih olunmalıdır.

Sual; Kastamonu Lahikasının 248. sahifesinde, aynı mektupta, “Risale-i Nur bir daire değil, mütedahil daireler gibi tabakatı var. Erkânlar ve sahipler ve haslar ve naşirler ve talebeler ve taraftarlar gibi tabakatı var.” deniliyor. Bunlar kimlerdir, izahı. ?

El cevap: Bu sualinizdeki erkânlar, sahipler ve haslar; hizmetlerinden dolayı Üstad’ın takdirine, teveccühüne mazhar olmuş Risale-i Nur şakirtleri ve Kur’anın tilmizleridir. Bir kısmına eserlerde işaret ve sarâhat vardır. Fakat o zatların bu teveccühü su-i istimal etmeye ve kendilerini haslardan, erkânlardan ve sahiplerden saymaya hakları yoktur. Teveccüh istenilmez, belki verilir. Kalben böyle bir şeyi beklemekte bile ihlâsa zarar vardır. Küçüklüğü ile beraber lâakal 15 günde bir okunması tavsiye olunan ihlâs dersi öyle bir rehberdir ki; Risale-i Nur şakirtlerine ve Kur’anın tilmizlerine tam şifalı bir tiryak hükmündedir, kanaatini daima muhafaza ettim ve etmekteyim. Elhamdülillah.

Sizde, efkârda dağılmak gördünüz mü, ihlâs ve uhuvvet derslerine ehemmiyetle bakınız. Şualardaki Ayet-i Nuriye-i Hasbiyeler de, elemleri giderir, ümidi arttırır.

Muhitinizdeki sadakatle hizmet-i Nuriye’de bulunan kardeşlere hem şahsım ve hem buradaki alakadarlar adına selam ve dualar yollar, muvaffakiyetler diler, mübarek üç ayları ve içlerindeki mübarek kandilleri tebrik ederiz. Ebeveyninize, efrad-ı ailenize de selam, dua ve tebrikler sunarız.

Çabuk yazdım. İnşallah okur veya okutursunuz, kusura bakmayın.

                                                                        

El Baki El Hubb-u fillah,

İhtiyar ahiret kardeşiniz

İbrahim Hulusi

Orjinalini indirmek için tıklayınız!

Bir önceki yazımız olan 77) İHLAS DERSLERİNİ ÇOK OKUYUN! başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.