ب
(Üstad Hazretleri hayatta iken, yapılan bir tenkide Hulusi Ağabeyin verdiği bir cevaptır.)
Şu birkaç satırı yazmak mecburiyetinde kaldığım için müteessirim. Ramazan sonlarına doğru kulağıma kadar gelen ve devam eden haberlerden şurada burada bu fakiri ta’yip ettiğinizi öğrendim. Eğer bunu yapan başka biri olsa idi, hiç aldırış etmezdim. Fakat siz olduğunuz için sükut etmiyorum.
Bu nahoş hareketten gaye: “Bizi nefsin desiselerinden kurtarmak, halkın asla layık ve talib olmadığımız teveccühlerini kırmak gibi ciddi esbaba müstenid ise, muhterem Üstadın tarifi vechiyle boynumuzdaki akrebi bize zarar vermeden def edenden Allah razı olsun.” Yok, sizin hak zannettiğiniz görüş ve düşünüşe uymadığı için ise onu müdafaa etmeğe lüzum görmem. Çünkü bu hareketi yirmi beş senelik HUBBU FİLLAHLA kabil-i telif bulamam. Benim kusurlarım, günahlarım eğer tam zahir olsa başta siz, bütün dostlarım çoktan nefret ederlerdi. Nihayetsiz Rahmet-i İlahiden asla ümidim münkati’ değildir. Geçmiş senelere yazık olmuş, bundan böyle elinizden, dilinizden geldiği kadar telafi-i ma-fata sa’y olunuz.
İki noktaya işaret edeceğim: Senelerle sevgiye layık görülen bir kimsenin gayet adi bir bahane ile ta’yib edilmesi acaba tutunulan dalın kesilmesi demek değil midir? Demezler mi ki; ciddi sevdiğini şimdiye kadar ilan eden bu zat, şimdi iddiasını cerh ediyor.
İkincisi; Bilirsiniz ki biz ihtiyarız, ancak ve ancak kaderin sevki ile en adi bir insan iken, en âli bir işte denizden katre nisbetinde istihdam ediliyoruz. Bu istihdamımızla müftehir değil belki hamd ve şükründen de aciz bulunuyoruz. Küfürden ve küfre taraftar olanlardan, küfre taraftar olanların âmâline hadim olanlardan, ictinap ve seyyiat ile hasenatı iman ve Kur’an terazisinden geçirip ehven-i şerre taraftar olan zümreye, vücudun parçalanmasına bedel bir parmağın kesilmesine teşbih ettiği tarafa ehl-i imanı ehven-i şerrin yardımına çağıran Üstadımızın emir ve arzusuna uymayı ta’yib, kimlerden beklenir.
Biz Üstadımızı haklı görüyoruz, bize inanmayanlara Üstadı gösteriyoruz. Tarafgirlik hissini atarak gitsin sorsunlar da şüphelerini izale ve insafları varsa hakka taraftar olsunlar veya sükût etsinler. Üstada muhabbet ve hakka taraftarlık da laftan ibaretse, Allah cümlemizin muini olsun.
حَسْبُنَا اللّٰهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ
El Baki Hüvel Baki, İbrahim Hulusi
Orjinal belgeyi indirmek için tıklayınız!
Bir önceki yazımız olan 165) KİTABİYİZ, VESSELAM başlıklı makalemizde bülbül hakkında bilgiler verilmektedir.